T24- Mehmet Y. Yılmaz: “Recep Tayyip Erdoğan ve yancısı Devlet Bahçeli meydanlarda nutuk atarken “üst akla, dış güçlere, Atlantik ötesine” verip veriştirdiklerinde, ABD’den söz ettiklerini zannediyordum. Meğerse başkasından söz ederlermiş”…
Erdoğan’ın kafası karışık
“ABD’nin bu yaptığı dostluğa sığmıyor!” Böyle bir cümle kuruyorsanız, daha önce ABD’nin dost olduğunu varsayıyor olmanız lazım. Ama S – 400 füzeleri aldığımıza göre, ABD ile ilgili risk algılamamızın “düşmanlık” düzeyinde olması gerekmiyor muydu? ABD’nin “dost ve müttefik” bir ülke olduğunu bilmiyordum. Daha doğrusu eskiden öyleydi, onu hatırlıyorum da sonradan işler değişti diye aklımda kalmış. Recep Tayyip Erdoğan ve yancısı Devlet Bahçeli meydanlarda nutuk atarken “üst akla, dış güçlere, Atlantik ötesine” verip veriştirdiklerinde, ABD’den söz ettiklerini zannediyordum. Meğerse başkasından söz ederlermiş. “Acaba hangi ülke” diye meraklandıysam da kafamı daha fazla karıştırmalarını önlemek için önümdeki probleme odaklandım. Erdoğan’ın da kafası öyle görünüyor ki benim gibi karışmış durumda. ABD’yi hem “müttefikliğe sığmayan işler içinde olmakla” suçluyor, hem de “yaptığın dostluğa sığmaz” diyor. Meğerse ABD, “ülke içindeki muhalefeti ve kurumları maşa olarak kullanma gayreti içinde” imiş. Allahtan Reis uyanık, bu beşinci kol faaliyetlerinin farkında olduğunu ve boşa çıkarılacağını söylüyor.
Devlet Bahçeli’ye göre de ABD’nin yaptığı “hasımlığa dümen kırmak” imiş. “Türkiye, kimden silah alacağını kimseye sormaz” da diyor, ki ABD’nin de dediği zaten bu: Bana sorma, ben sana satmayacağım!
Tabii kervan başları böyle söyleyince gerisi de ona göre davranıyor.
Hepsinin özeti şu: ABD’nin bu yaptığı dostluğa sığmıyor! Böyle bir cümle kuruyorsanız, daha önce ABD’nin dost olduğunu varsayıyor olmanız lazım. Ama S – 400 füzeleri aldığımıza göre, ABD ile ilgili risk algılamamızın “düşmanlık” düzeyinde olması gerekmiyor muydu? Bu füzeler, Suriye, Irak, Gürcistan, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, İran gibi komşularımız için alınmadı. Çünkü NATO üyesi olmayanlardan tehdit beklediğimizde NATO’nun Patriot bataryaları gelip, Türkiye’de konuşlanıyor ve, hava savunmamıza parasını da kendileri ödeyerek katkıda bulunuyorlardı. Öbürleri ise Türkiye ile bir savaşı göze alamayacak kadar küçük ve güçsüzler. S – 400’leri, silahın üreticisi Rusya’ya karşı da kullanamayacağımıza göre tehdidi uzaklardan bekliyor olmalıydık: ABD, Fransa, Almanya, İngiltere. Bunların hepsiyle aynı askeri ittifak içindeyiz. AB üyeleri olanlarla da ortak olmaya çalışıyoruz. S – 400’leri kime karşı kullanacağımız bir sır olma özelliğini koruyor yani. ABD, dostumuz değil de düşmanımız ise ona karşı kullanmak için de bu kadar S – 400 çok az. S – 400’ler için yarısı “tiko para” 2 milyar 500 milyon doları niye harcadık? Şunu tane tane açıklasanız da öğrensek. Yoksa bu Putin’e, “Suriye’de bize iyi davransın” diye verilmiş bir rüşvet gibi mi görüldü? Ne işe yaradı peki?
Yazının tamamı için TIKLAYIN