NEYİN BAYRAMINI KUTLAMALIYIZ?

Evet, bugün dünyada yaşayan 1,5 milyar Müslüman, bayram yapacak. Gelin neyin bayramının kutlandığını biraz sorgulayalım.
Sizce; dünyada, hangi yöntemle olursa olsun, devletleri yönetme erkini eline geçirmiş olanların, yönettikleri ülkelerde yaşayan, farklı etnik köken, dini inanış, felsefi ve siyasi düşünce mensuplarını yok etmeleri, başka ülkelerin halklarını düşman gibi gösterip, ekonomik çıkarlar için başlattıkları iç ve dış savaşlarla dünyayı cehenneme çevirmelerinin yanı sıra insanlığın sahip olduğu değerleri yok etmeleri, doğayı tahrip ederek diğer canlıların yaşamına son vermeleri mi bayram?
Acaba, devletleri yönetenlerin, kendileri gibi düşünmeyenleri işkencelerden geçirip, cezaevlerine tıkmaları veya ortadan kaldırmaları mı bayram?
Sizce, insanoğlunun sebep olduğu en büyük felaket olan savaşın, asker, sivil, kadın, çocuk, yaşlı demeden yüz binlerce insanın ölmesine, milyonlarcasının ise yerlerinden yurtlarından olmaları ve başka ülkelerde yoksulluğun pençesinde inlemelerine yol açması mı bayram?
Yoksa, çocukların geceleri yatağa aç girmeleri, gündüzleri ise okula gidip okumak veya oyun oynamak yerine, ekmek parası için çalışmak zorunda kalmaları mı bayram?
Yoksa, kapitalist sistemin milyarlarca insanı, işsizliğin, yoksulluğun, salgın hastalıkların pençesinde inletmesi ve bir avuç sermaye sahibi ile yönetenlerin zevki sefa içinde yaşamaları; kadınların tecavüze ve kadın cinayetlerine, işçilerin ise alınmayan iş güvenliği tedbirlerinden dolayı iş cinayetlerine kurban gitmeleri mi bayram?
Rant uğruna, riskli alanlara kaçak ve çürük binaların yapılması, doğanın tahrip edilmesi sonucu meydana gelen sel ve deprem gibi doğal afetlerde binaların yıkılması sonucu yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesi, sakat kalması, milyonlarca insanın işsiz ve geleceksiz kalması; ya da insanların temiz hava solumalarının, zehirsiz su içmelerinin, sağlıklı gıda tüketmelerinin ve yaşanabilir bir çevrede yaşamalarının bile imkansız hale gelmesi mi bayram?
Peki; devletleri yönetenlerin, kendileri gibi düşünmeyenleri işkencelerden geçirip cezaevlerine tıkmaları veya ortadan kaldırmaları mı, yoksa katillerin, hırsızların, tecavüzcülerin, tacizcilerin kahraman ilan edilip sokaklara salınması mı; düşünenin, yazanın çizenin, hakkını arayanın, eşitlik, yurttaşlık hakkı, adalet ve emeğinin karşılığını isteyenin hain ilan edilmesi mi bayram?
Elbette hiçbiri değil, ama ne yazık ki, tüm bunlar, bugün yaşadığımız ülke ve dünyada yaşanıyor.
O zaman biz neyin bayramını kutlayacağız!
Tabii ki, insanları ayrıştıran, birbirine düşman eden ve bundan rant sağlayan, hakimlerin dedikleri bayramı değil; insan olmanın, insan kalmanın, umudun, sevginin, dostluğun, dil, din, ırk, cinsiyet, felsefi ve siyasi düşünce farkı gözetmeksizin tüm insanların, barış içinde, güzel günlerde, birlikte yaşamaları ve emeğin karşılığını alması kavgasında omuz omuza ve yürek yüreğe olmanın, gelecek kuşaklara, yaşanabilir bir ülke ve dünya bırakmanın, dünyanın sadece bize ait olmadığını, tüm canlıların ortak yurdu olduğunun bilincinde olmanın ve bunun için mücadele etmenin bayramını kutlayacağımız günlere ulaştığımızda gerçek bayramı kutlayacağız.
Her şeye rağmen, dostlarımın bayramı kutlu olsun.