“Ne de olsa Ağanın eli tutulmaz!”
Fatih Altaylı sığınmacı konusunda isyan etti: Gönüllü olsunlar diye ev vereceğiz diyorlar. Ceplerine de biraz dolar koyun. Şöyle beş on bin!
Fatih Altaylı, “Ne ekonomik kriz ne kötü yönetim bu ülkenin geleceğini yok etmez. Ama bu kadar fazla sayıda, kontrolsüz göçmen bir ülkenin geleceğini karartır. Yok eder. Beka meselesidir. Dedim dedim dedim. Dilimde tüy bitti. Ne faşistliğimiz kaldı ne ırkçılığımız.” dedi. Altaylı, Suriyelilere ev yapılacak olmasına da tepki gösterdi.
Fatih Altaylı, Habertürk’te “O konutları da 5 müteahhit mi yapacak!” başlıklı çok sert bir yazı kaleme aldı. Altaylı, sığınmacılar konusunda isyan ederken, konunun beka meselesi olduğunu vurgulayarak “faşist” suçlamalarına tepki gösterdi.
Öte yandan Erdoğan’ın “Suriyelilere ev yapacağız” ‘müjdesine’ de tepki gösteren Altaylı, “O konutları da 5 müteahhit mi yapacak!” diye sordu.
Altaylı’nın yazısının bazı bölümleri şöyle:
“…Yıllardır söylüyorum, anlatıyorum. Neredeyse yalvarıyorum. “Yapmayın” diye. “Türkiye’nin en önemli beka sorunu” diyorum yıllardır. Dilim döndüğünce, sesim çıktığınca… Neredeyse yalvarıyorum. Bakın arkadaşlar, ekonomik kriz var. Çok gördük. Evet bu hepsinden ağır. Evet iktidar kriz var deyip, tedavi edeceğine inkar ederek krizi derinleştiriyor, her şey kötüye gidiyor kabul. Evet, yap işlet devretlerle ya da AK Partice adıyla KOİ’lerle torunlarımız bile borç ödeyecek 5 müteahhide, geçilmeyen köprülere, uçulmayan havalimanlarına, açılmadan bozulan yollara. Evet yasalarla çok fazla oynandı, evet devletin kurucu ilkelerine epey bir hasar verildi, evet toplum kutuplaştırılmaya çalışıldı. Hepsine evet. Ama emin olun bunların hepsini kendi içimizde çözeriz. Er veya geç çözeriz. Zor olur ama hallederiz. Borçsa öderiz. Biz ödeyemezsek torunlarımız öder. Krizi bu iktidar yaratmış ve inkar ediyor olabilir, iktidar değiştirir çözeriz. Bunların hepsi emin olun bizim için önemli ama çözülebilecek sorunlar. Bunların hiçbiri için bağırmadım, yalvarmadım. Bir tek şey için yalvardım. Şu göçmen meselesi için.
İçişleri Bakanlığı’nın verdiği sayılarla konuşsak bile 4 milyona yakın Suriyeli var. Resmi olarak. Afgan’ı, Iraklısı, Orta Asyalısı, Afrikalısı, oralısı buralısı toplamı 7 milyona yakın, belki aşkın, düzenli ya da düzensiz göçmen. Ne ekonomik kriz ne kötü yönetim bu ülkenin geleceğini yok etmez. Ama bu kadar fazla sayıda, kontrolsüz göçmen bir ülkenin geleceğini karartır. Yok eder. Beka meselesidir. Dedim dedim dedim. Dilimde tüy bitti. Ne faşistliğimiz kaldı ne ırkçılığımız…. şimdi herkes bu meseleyi konuşmaya başladı. Önce politika üretmekten aciz muhalefet uyandı konuya, onlar uyanınca epey geç de olsa iktidar. Bence uyanmadı da, uyanmış gibi yapmaya başladı. Uyandı ama yine yanlış yerden kalkıyor gaflet uykusundan.
1 milyon göçmeni “gönüllü olarak” geri yollayacaklarmış. Dahası bunlar için dönecekleri ülkelerinde yüzbinlerce konutu da biz yapacakmışız, gönüllü olsunlar diye ev vereceğiz diyorlar yani. Ceplerine de biraz dolar koyun. Şöyle beş on bin. Para bol ya! Dağıtın. El kesesinden cömertçe. İşe bakın ya! Memlekette vatandaşımızın başını sokacak evi yok. Kiralar uçmuş gitmiş. Asgari ücrete ahır bulmak mümkün değil. Vatandaş sokakta kalacak yakında. Öğrenciler desen zaten sokakta. Ne ev bulabiliyorlar ne yurt. Üstelik de ev bulamadıklarını söyledikleri zaman terörist ilan ediliyorlar. Ama Suriye’ye geri gitmelerini rica edeceğimiz göçmenlere 100 bin ev yapacağız. O da ilk etapta. Gerisi de gelir muhtemelen. Ne de olsa ağanın eli tutulmaz. Ne güzel değil mi! Artık Suriyeliler için yapacağınız konutları da o 5 müteahhide yaptırırsınız. Onun da parasını torunlarımız öder.