Yeni kavramımız “Siyasal Alevicilik”… Böyle buyurdu Levent Gültekin!
Önümüzdeki dönemde en çok bu kavramı konuşacakmışız!
Yorumcu Levent Gültekin (kendini gazeteci değil yorumcu olarak tanımlar), dün katıldığı bir Youtube yayınında şu ifadeyi kullandı: “Siyasal Alevicilik”. İfadeyi bağlamından koparıp Gültekin’in yanlış anlaşılmasına sebep olmak istemem. Bu nedenle önce Gültekin’in sözlerinden bir kesit aktarmak istiyorum ki tam olarak ne konuştuğumuz anlaşılsın: “Siyasal İslamcılık, Siyasal Alevicilik -bakın bu kavramı ilk kez burada kullanıyorum, önümüzdeki dönemde en çok bu kavramı konuşacağız- milliyetçilik, Kürtçülük. Türkiye bu 4 ayak arasına sıkıştırılmak isteniyor ve bu 4 ayaktan birinin aktörü de Kemal Bey (Kılıçdaroğlu). Şimdi karnımızdan konuşuyoruz. Mesela Murat Karayalçın çıkıp diyor ki; ‘CHP bir oligarşinin kontrolü altında’. Oligarşi ne, neyi kastediyorsun demiyoruz. Aslında herkes biliyor. CHP’de korkunç bir kavga var. Bir tarafta siyasal Alevicilik yapılıyor. Nedir siyasal Alevicilik anlatayım. Dindarlar var değil mi bu ülkede. Kimsenin dindarlarla sorunu var mı? Namazını kıl, ibadetini yap. Ama o dindarlık islamcılığa evrildiğinde başka bir şey oluyor. Bir Aleviler var, başımızın üstünde, ben Aleviler olmazsa Türkiye olmaz diyenlerdenim. Çünkü Aleviliğin bu ülkeye kattığı kültürü, değeri, tadı al, yavan bir ülkeye dönüşür Türkiye. Bir de siyasal İslamcılığın karşı muadili siyasal Alevicilik oluşmaya başladı. Medyada oluşuyor, siyasette oluşuyor. Biz bu ikisinin arasına sıkıştık. Kemal Bey Aleviliğin temsilcisi pozisyonuna zorlandığı için bırakamıyor. Orada bir çete oluştu Aleviliği de istismar eden. Nasıl ki Erdoğan İslamcılık üzerinden dini istismar ediyorsa kimilerinin CHP’deki oligarşik yapı dediği yapı, Alevilik üzerinden Aleviliği de istismar eden, Aleviliği siper eden ama aynı zamanda Alevilere zarar veren, Alevilerin de hakkını yiyen (bir yapı).”
Konuşma aynen böyle. Gelelim söz konusu ifadeye. İfadeyi ilk kez duydum ama “siyasal İslam” kavramından yola çıkarak neyi kastettiğini tahmin ediyorum. Sonra dönüp internetten kısa bir tarama yaptım. Gördüğüm kadarıyla kavramla ilgili doğrudan bir tanımlama yapılmamış ama bu konuya ilişkin yazılmış bir kitap olduğunu bu sayede öğrenmiş oldum. Peki “Siyasal Alevicilik” nedir? İsterseniz önce kavramı netleştirelim.
Kaynaklar “Siyasal İslam” ifadesini kısaca şöyle tanımlıyor: “Devletlerin anayasal, ekonomik ve yargısal olarak İslami uygulamalarla yeniden kurulması gerektiğini öne süren siyasi ideolojidir.” Ancak “Siyasal İslam” ifadesi siyaset dilinde “dini kullanan, gerçek inananlara bu yönüyle zarar veren, dini şova çevirerek içini boşaltan” anlamlarında da kullanılıyor. Buradan yola çıkarak “Siyasal Alevilik” üzerine konuşabiliriz. Az önce de belirttiğim gibi daha önce hiç denk gelmediğim bir ifade. Belki Suriye’de iktidarın mezhebi sebebiyle kullanılmış olması muhtemeldir ancak Türkiye’de güç kazanmış bir Alevi kesim veya ülkeyi yöneten bir Alevi iktidarına denk gelmediğimiz için ifade oldukça yabancı geldi. Bu nedenle “Siyasal Aleviliği”, “Siyasal İslam” tanımı üzerinden anlamaya çalışalım. Ya “devleti anayasa, ekonomi ve yargısal açıdan Aleviliğe göre yeniden dizayn etmek” diyeceğiz ya da “Aleviliğin içini boşaltıp Alevilik üzerinden siyasi şov yapmak” diyeceğiz. Yapılır mı yapılır! Elbette mümkün. Ancak küçük bir sorun/sorum var! Daha insanların açıkça “Aleviyim” diyemediği bir ülkede, ‘Alevi olduğu için cumhurbaşkanı seçilemez’ diye yorum yapılan siyasal bir ortamda mümkün mü? Öte yandan cumhurbaşkanı adayının, mezhepsel kimliği ile ilgili tartışmalar son bulsun diye yaptığı “Aleviyim” açıklaması (bir ilktir) bile tartışmalara sebep olurken Siyasal Alevicilik yapmak mümkün mü?
Levent Gültekin aynı programda CHP’li 3 ismin adını veriyor. Erdoğan Toprak, Tuncay Özkan ve Enis Berberoğlu. Bu 3 ismin Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için 3 yıl önce toplantılar yapmaya başladığını söylüyor ve Toprak’ın iktidar çevresiyle ilişkisine dikkat çekiyor. Gültekin, Kılıçdaroğlu’nun zorla aday gösterildiğini ve Erdoğan Toprak’ın parti içinde kendi makamını sağlama almak için Alevicilik yaptığını ve hiçbir etkili cümle etmeden 30 yıldır milletvekili seçilmesini eleştiriyor. “Parti çok fazla Alevi görülmesin diye başka bir Aleviyi de belediye başkanı filan yapmazlarmış” mesela. “Siyasal Alevicilik” dediği bu. 3-4 ismin birbirini kollaması! Siyasal İslamcı AKP’nin yaptığının tam zıttı! İnanılmaz!
Gültekin’in uzun milletvekilliği konusunda eleştirel tavrı, koltuğunu korumaya çalışan kerameti kendinden menkul isimlerin değişime direnmesi, parti yönetiminin kendi çıkarlarına göre partiyi dizayn etmesi, yine Gültekin’in iddiasına göre Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye bitti, ülkeyi hiç kimse kurtaramaz” dedikten sonra cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkması vs vs vs… tüm bunlar herkes tarafından çok sert bir tonla eleştirilebilir. Bütün bunlara dayanarak CHP’de değişim talebinde bulunmak da anlaşılır ki bunu bir Alevi olmama rağmen ben de talep ediyorum. Ancak, bunlar Alevicilik yapmanın kanıtı olarak gösterilemez. Ya da eğer yapmışlarsa pek de başarılı olamamışlar demek ki!
Dikkatimi çeken bir şeyi daha eklemek istiyorum.
Levent Gültekin, aynı programın sonlarında Cumhurbaşkanının yardımcısından övgüyle bahsederken “Kürt’tür, Bingöllü” diyor. Erdoğan Toprak’ın Alevi olduğunu ilk kez yine bu programda kendisinden öğreniyorum. Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu ise sağ olsun Cumhurbaşkanımız sayesinde(!) öğrenmiştim. Bu ülkede o budur, bu şudur diye “ötekilere” ilişkin dipnot vermek niye normal? Ama mesela bir yayında kimse için “Konyalıdır, sünnidir” diye açıklama eklendiğine hiç şahit olmadım.
Neyse tekrar konumuza dönecek olursak; kimi sadece Kürtlere konuşur, “Kürtçülük” deriz, normal. Cumhurbaşkanı cami avlusunda miting yapar, caminin içinde konuşma yapar, namaz kılarken, Kuran okurken poz verir, ekonomide Nas der, cemaatlere iltimas geçer buna da “Siyasal islamcılık” deriz, bu da normal. Fakat ağızlarına Aleviliği almayanlar neye ve kime “Alevicilik” yapıyor. Bir ‘dede’nin dizinin dibinde poz verip servis mi ettiler, cem yaparken mi görüldüler, Aleviler üzerinden siyaset mi yaptılar, Alevileri propaganda haline mi getirdiler, iltimas mı geçtiler? Partiye Alevi mi doldurdular? Tüm ihaleler Alevi iş insanlarına mı verildi? Tüm samimiyetimle soruyorum; kıyısından köşesinden, üstünden altından, yamacından yöresinden ‘Alevi’ geçmeyen “Siyasal Alevicilik” nasıl yapılır, kime yapılır? İktidara çalıştığı ima edilen Erdoğan Toprak mı siyasal Aleviciliğin kanıtı!
Son söz şunu söyleyebilirim konu birkaç Alevinin kadrolaşması ise, bu ancak içi boş bir ifade olur, “-icilik, -uculuk”la açıklanamaz Sayın Gültekin.