Gazeteci Çelik’ten çok önemli iddialar:
-“Yandaş iş adamlarının paraları THODEX’ten kurtarıldı mı?
-17 Nisan’daki 500 milyon TL operasyonu…
-Merkez Bankasının kripto para yönetmeliğinin nedeni…
-THODEX’in firari kurucusu Faruk Fatih Özer’in ilişkileri…”
Gazeteci Celal Eren ÇELİK, 400 bin kişiye yakın insanı kurduğu kripto para borsası THODEX’te dolandırarak yaklaşık 2 milyar dolarla yurt dışına kaçan Faruk Fatih Özer‘le ilgili önemli iddialarda bulundu.
Çelik, “THODEX’in işlem hacminin kısa süre önce giderek yükselmesi ve milyar dolar bandını aşması sonrasında özellikle AKP’ye yakın ‘Yandaş’ bazı büyük iş adamlarının THODEX’e ciddi miktarda para yatırdığı” iddiasının olduğunu dile getirirken, bu “yandaş” iş adamlarının THODEX yatırımları konusunda çok “kritik” bir zamanda uyarılmış olabileceğini söyledi.
Çelik’in yazısı şöyle:
“400 bin kişiye yakın insanı kurduğu kripto para borsası THODEX’te dolandıran ve yaklaşık 2 milyar dolarlık vurgun yaparak yurtdışına kaçan Faruk Fatih Özer’in bu büyük vurgunu Cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılığı olarak tarihe geçerken kulislere bomba bir iddia düştü.
Yapılan bu vurgunun ardından çeşitli kaynaklarımız ile gerçekleştirdiğimiz telefon trafiği esnasında ekonomi dünyasındaki kaynaklarımızdan edindiğimiz bilgiler kulislerde çok önemli bir iddianın dile getirildiği yönünde. Bu iddiaya göre büyük bir PR kampanyası yürüten THODEX’i sıradan kripto para yatırımcıları kadar özellikle yatırım portföylerini çeşitlendirmek isteyen ve kripto para yatırımına ilgi duyan büyük iş adamları da son dönemde “Radarlarına” alarak izlemeye başladılar. THODEX’in işlem hacminin kısa süre önce giderek yükselmesi ve milyar dolar bandını aşması sonrasında ise özellikle AKP’ye yakın “Yandaş bazı büyük iş adamlarının THODEX’e ciddi miktarda para yatırdığı iddia ediliyor. Ancak iddianın asıl önemli kısmı, bu “yandaş” iş adamlarının THODEX yatırımları konusunda çok “Kritik” bir zamanda uyarılmış olduğu.
Şöyle ki; THODEX vurgunun asıl başlangıç tarihi 17 Nisan. Bu tarihte THODEX toplam portföyünün yarısından fazlasını oluşturan elindeki Dogecoin’leri piyasa değerinin %30 altında satarak 500 milyon TL’nin üzerinde bir kazanç sağladı ama kimse o günlerde bu “Anormal” işlem durumunu sorgulamadı.
THODEX’in bu işlemi yapmasından sadece 1 gün önce ise Resmi Gazete’de Merkez Bankası bir yönetmelik yayımlayarak kripto para ile yapılan ödemeleri yasakladı. Yayımlanan yönetmelik THODEX gibi kripto para borsalarını yakından ilgilendirmekteydi zira bu yönetmelik ile birlikte ödeme şirketlerinin kripto para borsalarına “Nakit akışı” yapmaları yasaklanıyordu. İşte Resmi Gazetede yayımlanan bu kararın 1 gün sonrasında THODEX elindeki Dogecoin’leri piyasa değerinin %30 altından satışa çıkartarak 500 milyon TL ile aslında ilk büyük vurgununu yaparken kimse durumu fark etmiyordu.
Şimdi ekonomi kulislerinde Resmi Gazete’de yayımlanan ve kripto para borsalarını da etkileyen yönetmeliğin yayımlanmasından hemen öncesinde AKP “Üst yönetiminden” kimi aracılar vasıtası ile THODEX’e gerek bizzat gerekse çeşitli kişiler ve kurumlar üzerinden yatırım yapmış olan “Yandaş” iş adamlarına haber gittiği ve bu iş adamlarının THODEX’ten paralarını çektiği iddia ediliyor.
Öte yandan kimi çevreler ile görüştüğümüzde ise daha enteresan biçimde “Bu meblağdaki bir vurgunun tek başına genç bir çocuk tarafından yapılması, vurgundan elde edilen devasa rakamın yeniden küresel finans sistemi içerisine dahil edilmesi pek mümkün değil. Bu işin arkasından bir takım siyasi bağlantılar ve uluslararası finans kuruluşları ile irtibatlı kimi önemli isimler ile yapılan bir büyük işbirliğinin olması kuvvetle muhtemel” şeklinde bir görüş de belirtiliyor.
Yine ismini saklı tutmamızı isteyen önemli bir ekonomiste kulislerdeki bu iddiaları sorduğumuzda ve “Olabilir mi böyle bir şey?” dediğimizde aldığımız yanıt “Elimde belge yok tabii… Ama işin mantığı aynen böyle olmuş olması gerektiğini söylüyor” şeklinde oldu. Öte yandan bu görüşü dile getiren kaynaklarımız aynı zamanda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun MHP Milletvekili Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı’ya verilen randevuda Sancaklı’nın yanında geldiğini söylediği THODEX’in firari kurucusu Faruk Fatih Özer’i tanımadığını belirterek açıklama yapmış olmasını ise “İnandırıcılıktan oldukça uzak” olarak nitelendirdiler.
Bu iddialar ise sadece “Ekonomik” boyutu olan bir iddiadan çok daha önemli ve çok daha ciddi bir anlam ifade ediyor. Şöyle ki; eğer bu iddia doğru ise durum Cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılığının yapılmasının ötesine geçiyor ve yaşanan bu vahim tabloyu siyasal iktidarın önceden bildiği ya da en hafif tabiri ile “Öngördüğünü” ve kendi yandaşı iş adamlarını doğacak kötü sonuçlardan kurtardığını ortaya koyuyor. Yani bir siyasi iktidarın kendi vatandaşlarının başına gelecek son derece yıkıcı sonuçları olan bir finansal dolandırıcılığı önlemek yerine sadece buradan zarar görecek kendine yakın sermayedarları kurtarması ile ortaya büyük bir sorumluluk çıkıyor.
O zaman ortaya şu sorular çıkıyor:
1-AKP iktidarı THODEX üzerinden gerçekleşecek böylesi bir vurgunu öngördü mü?
2-Eğer böylesi bir vurgun öngörüldü ise her hangi bir önlem neden alınmadı?
3-Böylesi bir vurgun öngörülebildiyse yatırımcılar neden bilgilendirilmedi?
4-Kripto para borsası THODEX’te Dodgecoin piyasa değerinin %30 altında satış yapılıp 500 milyon TL’lik vurgun yaparken neden devletin mali hiç bir kurumu bu “Anormal” durumu görüp müdahale etmedi?
5-Ve tabii en önemli soru AKP iktidarı kendisine yakın olan ve THODEX’te yatırımı bulunan önemli iş adamlarına önceden haber vererek yatırımlarını THODEX’ten çekmesini ve paralarını bu büyük vurgundan kurtarmalarını sağladı mı?
Bu sorular yanıtlarını bulacak mı, bekleyip göreceğiz…”
