AKP’li Şamil Tayyar, ‘Atatürkçüyüm’ diyen AKP’li Mehmet Uçum’a tepki gösterdi: Bu nasıl şımarıklık?
AKP MKYK Üyesi Şamil Tayyar, “Ben solcu bir adamım. Atatürk benim kırmızı çizgimdir. Yeni anayasa da laiklik ve Atatürk üzerine kurulacak” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a zehir zemberek sözler kullandı. Tayyar, “Bu nasıl bir özgüven? Nasıl bir şımarıklık?” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral ise Tayyar’a destek vererek “Şamil Baba, ağzına ve yüreğine sağlık senin…” diye yazdı.
Ekonomik kriz derinleşip seçim tartışmaları giderek hız kazanırken iktidar içindeki kavga da giderek büyüyor. Son olarak, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50+1 ve ‘Soros’ tartışması AKP’deki krizi gözler önüne sermişti. Ardından, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, geçen hafta TV100’de Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50+1 sistemine zaman zaman hükümet içinden de itirazlar yükselirken, Uçum’dan net bir açıklama gelmişti. Tartışma konusu olan 50+1 sisteminden vazgeçilmeyeceğini söyleyen Uçum “50+1, Türkiye’de hem siyasi istikrarın hem toplumsal istikrarın güvencesidir. Türkiye’de herhangi bir cumhurbaşkanı adayının 50+1 alabilmesi için Türkiye’nin her kesimine hitap etmesi lazım” demişti. Uçum, soru üzerine Soros ile ilgili direkt olarak bir dosyanın ve soruşturmanın olmadığını da açıklamıştı. Uçum ayrıca, kendisinin dünya görüşünü, “Ben yurtsever sol demokrat bir adamım, Atatürk hepimizin kırmızı çizgisidir, Türkiye benim kırmızı çizgimdir, Cumhuriyetin birikimleri benim vazgeçilmezimdir. Yeni anayasa çalışması bu birikim üzerine kurulacak. Cumhuriyet, laiklik, Atatürk üzerine kurulacak” sözleriyle tanımlamıştı.
Tayyar’dan Uçum’a tepki: Nasıl bir şımarıklık?
AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Şamil Tayyar, Uçum’un “Ben solcu bir adamım. Atatürk benim kırmızı çizgimdir. Yeni anayasa da laiklik ve Atatürk üzerine kurulacak” sözlerinin yer aldığı paylaşımı alıntılayarak Uçum’a çok sert tepki gösterdi. AKP’li Tayyar, iktidar partisi içerisindeki ‘yetki’nin altını çizerek karar organının, kendisinin de üyesi olduğu MKYK olduğunu belirtti. Tayyar, “AK Parti’nin bir lideri var. Karar organı MKYK var. Bir parlamento var. AK Parti’nin parlamentoda bir grubu var. Sanki hepsinin üzerinde, tek karar vericiymiş gibi hüküm cümlesi kuruyor. Bu nasıl bir özgüven? Nasıl bir şımarıklık?” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral ise Tayyar’a yanıt olarak; “Şamil Baba, ağzına ve yüreğine sağlık senin…” dedi.
Eski TKP üyesi ve faili meçhul avukatıydı, şimdi Erdoğan’ın danışmanı: Mehmet Uçum kimdir?
12 Eylül darbesi sonrası işkence gören bir eski Türkiye Komünist Partisi üyesi olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un değişim hikâyesi…
Gülen Cemaatine yakınlığı ile bilinen Kronos’a göre; “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın çalışmalarını eleştirenlere ‘devleti karşınıza alıyorsunuz’ diyerek aba altından sopa gösteren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum” kimdir?
Uçum, “solculuktan düştüğü cezaevinde 12 Eylül darbesinin işkencelerine maruz kaldı. Bir zamanlar avukat olarak parmakla gösterilen bir insan hakları savunucusu olan Uçum, bugün ‘devlet oldu’.
19 Mayıs 1965 Kars doğumlu olan Mehmet Uçum, 1982 yılında üniversite eğitimi için İstanbul’a geldi. 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yabancı dili İngilizce. Yirmi yedi yıl İstanbul’da serbest avukat olarak çalıştı. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Bölümünde yüksek lisans çalışması yaptı. “Türkiye İş Hukukunda Arabuluculuk” konulu yüksek lisans tezi kitap olarak yayınlandı. Aynı yerde doktora çalışması yaptı. Doktora yeterliliği sınavını geçti. İş hukuku alanında yayınlanmış kitapları ve çok sayıda makalesi bulunuyor.
“ELEKTRİK VERDİLER, ASKIYA ASTILAR”
Mehmet Uçum, 2016 yılında HaberTürk gazetesinden Kübra Par’a verdiği röportajda hayatı ve düşünceleriyle ilgili önemli bilgiler verdi. Röportajda solcu olduğunu açıklayan Uçum, eskiden Türkiye Komünist Partisi’nin gençlik kollarında görev aldığını da söyledi. Uçum, 1980 darbesi ve sonrasında işkence gördüğünü de açıkladı. “Ağabeylerim, amcalarım sol hareketin içindeydi. 12-13 yaşında politik faaliyetlere katıldım” diyen Uçum, eski Türkiye Komünist Partisi’nin gençlik kolunda görev aldığını açıkladı. Yakın bir arkadaşının o dönemki sağ-sol çatışmasında öldürüldüğünü de aktaran Uçum, onun ölümünü yazı yazıp afiş asarak protesto ettiği için gözaltına alındığını ve işkence gördüğünü anlattı:
“Elektrik verdiler. Kafamda Rus rulet oynadılar. Soğuk su döktüler. Askıya astılar. Nehrin kenarına götürüp ‘Seni vurup, buraya atacağız’ dediler. Çocuk yaştaydım ama kedimi militan, onları ise düşman olarak görüyordum. Düşmanlara karşı direniyormuşum gibi hissediyordum.”
12 EYLÜL’E CEZAEVİNDE YAKALANDI: MİKRO DİYARBAKIR CEZAEVİ
12 Eylül 1980’deki askeri darbeye cezaevindeyken yakalanan Mehmet Uçum, cezaevindeki hakaretleri copları, yerlerde süründürmeleri birebir yaşadı: “Hücrelerin kapısı tekmeyle açıldı. ‘Kalkın lan darbe oldu’ dediler. Gözaltı sürem 55 güne çıktı. Sonra Erzurum sıkıyönetim cezaevine gittim. Diyarbakır Cezaevi’nin mikro bir pratiğini orada yaşadım. Mahkûmları her sabah yerlerde süründürürlerdi. Coplatırlardı. Marşlar ezberletip, söyletirlerdi. Hakaretleri saymıyorum bile.”
YOLU ERDOĞAN’LA KESİŞİRSE…
“Doğru tanımlama buysa” diyor Uçum, “muhafazakâr sol demokratım.” Uçum, yolunun Recep Tayyip Erdoğan’la nasıl kesiştiğini de şu sözlerle açıkladı: “Uzun yıllar AK Parti’ye demokratikleşme sürecine destek verdim. ‘Yetmez ama evet’ platformu içindeydim. 2010’da TMK mağduru çocuklar ile ilgili bir toplantıda Tayyip Erdoğan ile bir araya geldik. Bunun bir çocuk sorunu olduğunu anlattım. ‘Bu sorunu çözeceğiz’ dedi. Sonraki süreçte yeni Anayasa konusunda Osman Can ile çalışmalar yaptık. Sonra Akil İnsanlar Heyeti’ne davet edildim. 7 Haziran’da Kars’tan milletvekili seçildim. 1 Kasım’da anayasa konusunda daha fazla katkıda bulunacağımı düşündüğüm için milletvekilliği yerine bu görevi tercih ettim.”
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NI ELEŞTİRMEK ‘DEVLET’İ ELEŞTİRMEKMİŞ
Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olduğundan beri zaman zaman çok eleştirilen çıkışlarda bulunuyor. Bu açıklamaların sonuncusu oldukça yeni, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na yönelik eleştiriler nedeniyle. İletişim Başkanlığına yapılan eleştirileri devlet eleştirmek olarak niteleyen Uçum, açıklamasına şöyle devam etti: “Eleştirileri oradaki sorumluluk üstlenmiş aktörler üzerinden yapabilirsiniz, gerekli duyuruları yapabilirsiniz. Ama kurumsal olarak bu yapıları karşınıza alırsanız siz devleti karşınıza almış oluyorsunuz.”
AİHM’İN DEMİRTAŞ KARARI İÇİN “ESASTAN BAĞLAYICI DEĞİL” DEDİ
Mehmet Uçum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili tahliye kararına Türkiye mahkemelerinin uymamasını da normal bulan ‘hukukçulardan’. AİHM kararlarının “esastan bağlayacağı olmadığı” görüşünü dile getiren Uçum, “AİHM ve AYM’nin kararları hiyerarşik değil yönlendirici denetimdir. AİHM ve AYM’nin kararları dosyaların yeniden ele alınması konusunda bağlayıcıdır. Mahkemeler yeniden bakmak zorundadır. Yeniden baktığında yeni hüküm kurabilir ya da kurmayabilir” ifadelerini kullandı. Uçum’un bu sözleri, hukuk çevrelerinde çok büyük eleştiriler aldı.
KAVALA İÇİN İHLAL SÜRECİ BAŞLATILINCA YİNE “BAĞLAYICI DEĞİL” DEDİ
Mehmet Uçum, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin AİHM’in Osman Kavala kararının uygulanmaması nedeniyle Türkiye için “ihlal süreci “başlatmasından sonra yaptığı açıklama ile yine tepki çekti. Uçum, Komite’nin Türkiye aleyhine başlattığı sürecin “hukukla ilgisi olmadığını” iddia ederek, siyasi olduğunu savunarak, “AİHM kararları usul açısından bağlayıcı esas açısından ise bağlayıcı değildir. Ulusal yargı yerleri esas yönünden ihlale uygun karar verip vermemekte bağımsızdır” yorumunda bulundu. Uçum’un bu yorumuna hukukçulardan sert tepki geldi.
ÖZİL’İ ELEŞTİRENLERİ ‘BU ÜLKEYE AİT OLMAMAKLA’ SUÇLADI
Fenerbahçe’ye transfer olarak Türkiye’ye gelen Alman Milli Takımı futbolcusu Mesut Özil’in bazı açıklamalarına kamuoyunda yöneltilen eleştiriler için Mehmet Uçum, ‘bu ülkeye ait olmayanlar’dan bahsederek karşılık verdi. Yıllarca ayrımcılıkla mücadele ettiğini savunan Uçum’un kendisi gibi düşünmeyenleri “ayırması” tepki çekti. Uçum, “Mesut Özil iyi ki tüm değerlerinle geldin. Bu güzel Ülke’ye en güzel aidiyetinle geldin. Avrupa’da yaşadığın ötekileştirmeye karşı aldığın muhteşem tutumla geldin. Çapsızların, bu Ülke’ye ait olmayanların sözlerini dikkate alma. Bu ülke seni bağrına bastı, gerisini hiç önemseme” ifadelerini kullandı.
“SİVİL ALAN” HUKUKUNDA AKLA GELEN İSİMLERDEN
Basın Hukuku alanında Galatasaray Üniversitesi tarafından yayınlanan ortak bir kitabın yazarlarından olan Uçum’un Politik Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, Fikri Haklar, AB-Türkiye Ortaklık Hukuku, Çocuk Hakları ve Dernekler Hukuku alanlarında da yayınlanmış makaleleri var. On üç yıldır yayın hayatında olan Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku isimli hakemli derginin başlangıçtan itibaren Yayın Yönetmenliğini yapan Mehmet Uçum, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukukuna İlişkin Yargı Kararları ve İncelemeleri Dergisi’nin editörlüğünü ve yazarlığını yaptı. İstanbul Barosu bünyesinde 1995 yılında kurulan Çalışma Hukuku Komisyonu’nun kuruluşunda görev aldı, sekiz yıl komisyon bünyesinde çalıştı ve 1998–2002 döneminde başkanlığını yürüttü.
“FAALİ MEÇHUL CİNAYETLER” VE “KAYIPLARI ARAŞTIRMA PROJESİ” KOORDİNATÖRÜYDÜ
Mehmet Uçum, İstanbul Barosu bünyesinde; Adli Yargıda Yolsuzluk Araştırması Proje Koordinatörü (1998), Faali Meçhul Cinayetler ve Kayıpları Araştırma Projesi Koordinatörü (1998-2002) ile Deprem ve Hukuk Çalışmaları Koordinatörü (1999-2000) görevlerinde bulundu. İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi’nin kurucu üyeliğini bir dönem sözcülüğünü yaptı (1998-2002).
TMK MAĞDURU ÇOCUKLAR İÇİN YASANIN ÇIKMASI İÇİN ÇALIŞTI
İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezinde çalıştı (1996-2002). Çocuklar İçin Adalet Çağırıcıları faaliyetinde TMK Mağduru çocuklara ilişkin sorunun özellikle hukuki alanında çalışmalar yürütmüş konuyla ilgili yasanın çıkması sürecinde çalıştı (2009-2010). Bu yasa “taş atan çocuklar” olarak bilinen, yaşları 18’den küçük olan çocukların en ağır Terörle Mücadele Kanunları kapsamında yargılanmalarına neden oluyordu. Uçum, yasanın değişmesi için o dönem faaliyet gösteren insan hakları kurumları ve sivil toplum kuruluşları arasında önemli bir isimdi.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE AKTİF ROL ALDI
Mehmet Uçum, AKP’nin PKK ile yürüttüğü çözüm sürecinde de önemli ve aktif rol almış bir isim. Demokratik Açılıma Yurttaş Katkısı Platformunu kurdu ve sözcülüğünü yaptı (2009-2010). 2010’daki anayasa değişikliği referandumunda ‘Yetmez Ama Evet Kampanyasında’ çalıştı. Kuruculuğunda görev aldığı Anayasa Çalışma Grubunun üyesi olarak Türkiye’nin yeni anayasa yapım sürecinde Yeni Anayasa Platformu bünyesinde çalıştı ve platformun sözcülüğünü yaptı (2010-2012). Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Grubu Üyesi olarak çalıştı (2013).
TESEV’İN ÖNEMLİ İSMİ, PODEM’İN KURUCUSU
Uçum, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) Anayasa İzleme Raporlarının yazarları arasında yer aldı. TESEV’in demokratikleşme programında yer alan çeşitli çalışmalarda danışmanlık ve hakemlik yaptı (2010-2014). 2015 yılı Şubat ayında kurulan Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Derneğinin (PODEM) kurucu başkanlığını yaptı. 25. Dönem Kars AKP Milletvekili olarak Meclis’e giren Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili olarak görev yapıyor.”