202 aydın ve sanatçıdan Demirtaş’ın ‘Türkiye açılımı’ açıklamasına destek
Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarına destek veren 202 aydın ve sanatçı “‘Silahı bırakma’ çağrılarını da içeren, görüş ve önerilerini son derece önemli, değerli ve içtenlikli buluyoruz” dedi.
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın son iki söyleşisinde verdiği mesajlardan sonra çok sayıda aydın ve sanatçının imzasıyla bir bildiri yayımlandı.
202 kişinin imzaladığı metinde Demirtaş’ın Kürt meselesi ve ‘silahı bırakma’ çağrılarına dair, “Son derece önemli, değerli ve içtenlikli buluyoruz” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“HDP’nin önceki eş genel başkanlarından sayın Selahattin Demirtaş’ın, son iki söyleşisinde önemle vurgu yaptığı, Kürt sorunu ve çözümüne ilişkin, -siyasetten ‘şiddeti dışlama’ ve bu amaçla silah kullanan tüm yapılara ‘silahı bırakma’ çağrılarını da içeren- görüş ve önerilerini son derece önemli, değerli ve içtenlikli buluyoruz.
“HDP yetkililerinin de defalarca belirttikleri gibi, sorunlarımızın hukuk ve demokrasi içinde çözümünü ve toplumumuzun bütün farklılıklarıyla ‘barış içinde birlikte’ yaşamasının sağlanmasını amaçlayan, 6’lı masa liderleri başta olmak üzere, tüm siyasi partileri, tarafları ve herkesi, bu yoldaki barışçı ve birleştirici açıklama ve girişimleri desteklemeye çağırıyoruz. Kamuoyunun bilgi ve değerlendirmesine saygı ile sunarız.”
İMZACILAR
Ne olmuştu?
Demirtaş geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda şunları söyledi:
“Eğer diğer muhalefetten Kürt açılımı bekliyorsak biz de HDP olarak Türkiye Açılımı yapmak zorundayız… Özgüvenle tüm Türkiye’yi kucaklamak zorundayız.
Türkiye toplumunun bölünme korkusunu, silah, şiddet, terör korkusunu ortadan kaldıracak barış politikaları, birlik söylemleri üretmeliyiz. Daha fazla üretmeliyiz. Çünkü buna gerçekten inanıyoruz. Dolayısıyla gerçekten inandığımız şeyi daha somut ve cesurca gösterebilmeliyiz.
Örneğin, Çanakkale Şehitliğini ziyaret ederek çiçek bırakmayı, dua etmeyi, orada yatanlar gibi yan yana durmamız gerektiğini göstermek isterim.
Bunun gibi somut bazı mesajlar toplumu rahatlatır ve toplumun tüm kesimleri derdimizi, çözümlerimizi daha içten dinlemeye başlar.
Biz bu silah, şiddet, savaş meselesini kalıcı olarak ve diyalogla, ikna yoluyla çözebiliriz. HDP’nin buna gücü var ve bunu Türkiye toplumunu daha fazla kucaklayarak yapmalıyız ki, demokrasiyi büyütecek toplumsal zemini ve desteği yakalayabilelim.
Faşizmin kitle desteği sağlayabilmesinin en önemli nedeni, karmaşık sorulara basit yanıtlar vererek halkı ikna edebilmesidir. Bu açıdan günümüz Türkiye’sindeki durum, Hitler Almanya’sından da Mussolini İtalya’sından da farklı değildir. Güçlü bir lider etrafında kenetlenmiş millet arayışı vardır. Slogan tek millet, tek devlet, tek ülkedir. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır, bekadan daha önemli bir konu yoktur ve her sorunun kaynağı iç ve dış düşmanlardır. Ekonomik krizin nedeni iç ve dış düşmanlardır. Dolayısıyla bir iç ve dış düşman fenomeni etrafında tüm toplum konsolide edilmeye çalışılır.
AKP-MHP iktidarının algısal olarak yaratmaya çalıştığı en ciddi iç düşman ise HDP ve üstü kapalı olarak Kürtlerdir. İşte HDP’nin bu tehlikeyi görüp buna göre önlem alması gerekir.
Gerçekte HDP bırakın tehdit oluşturmayı, Türkiye toplumu için büyük bir şans ve fırsattır. O halde HDP varlık nedeni ve ilkelerine daha sıkı sarılarak kendini faşizmin inşasında kullanılmak istenen bir aparat olmaktan hızla çıkarmalıdır.
Bunun yolu elbette faşizmin dümen suyuna girmek değil, iddia edildiğinin aksine Türkiye toplumu için bir tehdit olmadığımızı ısrarlı söylem ve eylemlerimizle halka göstermektir. Demokrasiyi, barışı, kardeşliği, bir arada yaşamanın erdemini pratikte de hissettirecek adımlar atmaktır.
Ahmet Aykaç, Akın Atalay, Akın Birdal, Ali Bilge, Ali Gürlek, Ali Haydar Konca, Ali Mahir Abdik, Ali Nesin, Ali Yaycıoğlu, Armağan Özel, Asuman Bayrak, Atilla Ansal, Atilla Yüceak, Attila Tuygan, Ayşe Erzan, Ayşe Fidan Türkent, Ayşe Gözen, Ayşe Kalatay, Ayşe Öncü, Ayşe Sözeri Cemal, Ayten Yıldırım, Banu Güven, Barış Trak, Baskın Oran, Berrin Sönmez, Binnaz Toprak, Bumin Güneri, Bülend Tuna, Bülent Atamer, Bülent Becan, C. Murat Özgünay, Cahit Mete, Cavit Sarıoğlu, Cengiz Arın, Cihan Şenoğuz, Çağatay Anadol, Deniz Mukan, Deniz Türkali, Dicle Akar, Doğan Bermek, Doğan Erol, Dursun Bulut, Emin Durmaz, Emine Çiftci, Emine Nur Diler, Emine Uşaklıgil, Erdal Kalkan, Erdal Karayazgan, Erdoğan Kahyaoğlu, Erol Köroğlu, Ertuğrul Günay, Esra Koç, Evren Altınel, Fahrettin Filiz, Fatma Bostan Ünsal, Fatma Gök, Fatma Gülten Gülay, Fatma Vogel Klausmeyer, Fatmagül Berktay, Fazıl Alp Akiş, Ferhat Tunç, Fethiye Çetin, Figen Çalıkuşu, Fikri Sağlar, Firdevs Güremen, Funda Oral, Gençay Gürsoy, Gila Benmayor, Gökay Erol, Gülayşe Koçak, Gülnur Acar Savran, Gülseren Onanç, Gürhan Ertür, Hacer Ansal, Hale Soygazi, Halil İbrahim Yenigün, Haluk Kaya, Haluk Özdalga, Hamide Bezirci, Hasan Cemal, Hasip Kaplan, Hayko Bağdat, Hayri İnönü, Hazım Özdemir, Hülya Ekşigil, Hüseyin Eminoğlu, Hüsnü Okçuoğlu, İbrahim Yener, İsmail Duygulu, Jak Kamhi, Kadir Polat, Kamer Gök, Kevork Taşkıran, Kuban Altınel, Lale Mansur, Latif Şimşek, Latife Akyüz, Levent Akçasu, Lütfiye Bozdağ, M. Nedim Bubani, Macit Çopur, Mahmut Özdemir, Mehmet Emin Karaaslan, Mehmet Güç, Mehmet Rastgelener, Mehmet Şerafettinoğlu, Mehmet Türkay, Mehmet Ural, Melda Onur, Melek Taylan, Melsa Ararat, Meral Tamer, Metin V. Bayrak, Muharrem Armutlu, Murat Belge, Murat Çelikkan, Murat Özbank, Mustafa Moroğlu, Mustafa Paçal, Nakiye Boran, Namık Tan, Nazan Aksoy, Necla Akkaya, Necmiye Alpay, Nedim Bubani, Nejat Taştan, Nesim Ovadya İzrail, Nesteren Davutoğlu, Neşe Erdilek, Neşe Perihan Kulak, Nevzat Onaran, Nihat Falay, Nil Mutluer, Nilgün Doğançay, Nuran Terzioğlu, Nurcan Baysal, Nurettin Çivi, Nurten Erdoğan, Nurten Ertuğrul, Orhan Alkaya, Orhan Doğançay, Orhan Silier, Osman Ok, Osman Okkan, Ömer Ceylan, Ömer Madra, Ömer Tulgan, Rahmi Güven, Raif Batur Talu, Ramazan Gezgin, Ramazan Kırtaş, Rauf Uluç, Reha Çamuroğlu, Reha Ruhavioğlu, Reyan Tuvi, Saime Tuğrul, Sait Çetinoğlu, Salman Kaya, Selahattin Nesipoğlu, Selçuk Erez, Sema Gülez, Semiha Baban, Sena Kaleli, Seniye Nazik Işık, Servet Demir, Sevil Peach, Sibel Asna, Sibel Çetingöz, Sinan Tutal, Süleyman Eryılmaz, Şahika Yüksel, Şanar Yurdatapan, Şehnaz Kart, Şengün Kılıç, Şevket Pamuk, Tahsin Yeşildere, Talat Kırış, Tamer Taşkan, Taner Akçam, Tatyos Bebek, Temel İskit, Tuğrul Eryılmaz, Tuna Altınel, Turap Günay, Tümay İmre, Ufuk Uras, Umur Coşkun, Uwe Klausmeyer, Ülkü Güney, Ünal Karasu, Ünsal Dinçer, Yeşim Zühre Karayel, Yusuf Ziya Can, Zehra Arat, Zehra Şenoğuz, Zerrin Küpçü, Zeynel Öztürk, Zeynep Oral, Zeynep Tanbay, Zeynep Taymas, Ziya Halis, Zülfü Livaneli.
Eğer faşizm önümüzdeki seçimi de baskıyla, hileyle ve aldatmayla kazanırsa bu artık geri dönülmez şekilde, çok uzun yıllara yayılacak kurumsal bir diktatörlüğün inşası demek olur. Bunun ağır faturasını da Kürt, Türk demeden herkes çok acı şekilde ödemekle karşı karşıya kalır. O nedenle HDP’nin de diğer muhalefetin de çok dikkatli, özenli ve cesur davranarak bu kurt kapanından ustalıkla çıkması, toplumu olası yeni tehlikelerden koruması, kurtarması gerekiyor.”